Kayıtlar

Yürüyen şato 2004 (film tavsiyesi)

Resim
  Türkçeye yürüyen şato olarak çevrilmiş olan Howl's moving castle 'ı uzun zaman önce izlemiştim ve çok beğenmiştim. geçenlerde netflixte görünce tekrar izledim. hatırlayamadığım anıları tazeledim. siz de anime izleyeerek büyümüşseniz buradaki her ayrıntı size geçmişteki sizden ufak tefek hatıralar getirecektir ve bu filmi de çok seveceğinizden şüphem yok. şuraya da instagramda bu aralar çokca meşhur olan film müziğini de bırakmazsam olmaz.   https://youtu.be/J6qIzKxmW8Y?feature=shared

The Swimmers (Film tavsiyesi)

Resim
 filmi yenice izlemisken sogumadan yazip tavsiye edeyim dedim. benim icin bu film yasanan sacma dramlara bir nebze daha yakin hissetmemi sagladi. yasanmis gercek bir hikayenin anlatildigi bu film suriyeden cikip Avrupaya gitmek zorunda kalan gencler ve yolda karsilastiklari pek cok multecinin yaşadıklarının küçük bir örneği. bu insanlari artik hergun goruyoruz hergun. ve hergun yaşanan bu zulme gozlerimizi kapatiyoruz. o insanlar neden evlerini terk etmek zorunda kaliyor? Avrupanin politikalari neden bu kadar sert? ve bu insan kacakcisi zalimler neden bu kadar kötüler... fazla dagilmasin konu. filmi cok begendim. Multeci akinina ugrayan ulkelerdeki butun insanlar izlemeli. ve garip cicek "Ayda" yi unutamayanlar da izlemeli...

havaların soğumaması mikrop artırır mı?

Resim
hergün bir doktorun ölüm haberini okuyorum. annesiz ya da babasız kalan çocukların haberleri düşüyor gruplara...bu insanlar senelerce ömürlerini tıp üzerine çalışmakla harcadılar. pek çoğu evde ayrı baskıya işte ayrı baskıya maruz kaldı. ölüp gittiler geride bize ve yakınlarına acılarını bıraktılar. üzgünüm. biraz önce birisi geldi yine maskesi yok. sanki sadece covid 19 var baska bulaşıcı hastalık yokmuş gibi saçma bir mantıkla öylesine yaşıyorlar. bi de soruyor "hocam hastalıklar bu mikroplar havalar soğumadığı için kar yağmadığı için mi çoğaldı?" -hayır kimse maske takmıyor insanlar hasta hasta her yerde geziyor aman hastayım kimseye bulaşmasın diyen yok o yüzden mikroplar çoğalıyor" dedim. havaların soğumamasını sanki çok dert ediyoruz... kim karbon ayakizini azakltmak çin çaba sarf ediyor... evet lab deneylerinde optimal sıcaklık denen bir mesele var ama yani ona varıcya kadar... uyuz salgını olan bir toplumda hava yolu ile bulaşan mikroplardan korunma nasıl sa...

iç daralması

bazen poliklinik kapısı hiç kapanmasın istiyorum. öyle büyük dramlar öyle çaresizlikler duyuyorum ki içim parçalanıyor. Sanırım bu işe artık daha fazla dayanamayacağım diye düşünüyorum. bıurası bir Aile sağlığı merkezi burada ne yapılabilir k?cuma sol baldırında cok şiddetli ağrosı olan bir hasta geldi. yan birime kayıtlı çok ağlıyordu aldım içeri baktım. 70 yaşında böbrek yetmezlikli dialize giriyor. sol baldırda ağrı. yerinde duramıyor. muayenede ısı artışı şişlik vs yok. alt ve üst eklemlerde hassasiyet yok her iki bacak arasında belirgin çap farkı yok. palpasyonda hassasiyet bulgusu yok. sertlik ve ödem yok. öncelikle aklıma dvt? geldi daha sonra bunun bir klaudikasyo olup olmadığını sorgulamak geldi aklıma. daha önce yapılmış d dimer değeri normal... dedim olabilir o gün belki tam yükselmemiş bugün belki yükselebilir...ve aklımın bir köşesini kemirip duran psikosomatik bozukluk düşüncesi... yok artık bu kadar da fazla agrısı olan birisinin psikosomatik bozukluğu olamaz. mı aca...

Tek kollu hayat

Resim
  Başıma yine cins bir iş açmayı başardım. Tam 3 hafta önceydi. Çok kıymetli filtre kahvem tasmasin diye evin içinde koşarken pantolonunun pacasina takılıp yüzümün üzerine doğru düşmekte iken aman şimdi yüz üstü düşsem ağız diş burun hepsi kırılacak dur sunkapidan titunayim derken kırdım güzelim humeruscugumu. Hem de sağ kolumu... Ama iyi haber düşmedim... Acı içinde olduğum yere oturuverdim.  Kolumun kirilisini kırılırken çıkan sesi havada savrulusunu filan uzun bir süre unutamayacagim. Filmlerdeki yavaş çekim sahneler gibi her milisaniyesi bilincimde ve hala korkutucu. Tıpkı yıllar önce 6. Sınıftayken Isparta'da arabanın çarpması gibi. Kar yagiyordu otogara arkadaşıma kaban götürmeye gidiyordum üşümesin diye.arkada 100 metre geride Sağ tarafimdan geçecek bir araba gördüm sonra bu araba gelip bana sol tarafimdan vurdu. Havada savrulusumu savrulurken arabanın icindeki kadinin çığlığını. Baş aşağı yolun ortasına doğru uçarken basımı ve boynumu darbeden korumaliyim diyerek kolum...

13 Haziran

Resim
  Görüşmeyeli yıllar olmuş....  geçen yılların ardından ümraniyeden devam ediyorum hayata.  ben + 1+2 kişilik hayatımda buraya uğrayacak pek vakit bulabildiğimi söyleyemem. yoğun ve dolu hayatımda edindiğin onyüzbin milyon tecrübelerimden elbette sizlere de bahsetmek isterim ancak önce hangi tecrübemden bahsedeceğim kafamda onu bir düşünmem lazım diyerek gönderiyi bırakıp 3-5 yıl sonra geri gelirmişim.... şaka şaka öncelikle g..on marka bebek bezinden bahsetmek istiyorum. Doktor gruplarında ay çok güzel şöyle iyi böyle iyi filan diye övdükleri için ya bu nasıl bir şeymiş diyerek merak edip indirimdeymiş diyerek 2 koli almıştım amazondan. Allah'ım nasıl büyük bir hata etmişim. sırttan çıkan mı dersiniz yandan çıkan mı dersiniz çocuklara bunu bağlayacağıma wc eğitimine başlasaydım ancak o kadar elbise batırırlardı. neyse buradan çıkarılan ders şu; bir bebek bezinin kalitesi çocuğunuzun anatomik yapısı ve kaka özelliği ile ölçülebilir bir özellik olduğundan komşunuzun bebeği...

Film tavsiyesi ALLAH YAKINDIR, GOD İS NEAR

Resim
2006 iran yapımı olan film hafif safca bir delikanlının aşkını konu alıyor. bir motor sürücüsü her sabah bir öğrenmeni şehirden köye götürmesi ile devam eden film aslında aşkın nasıl birşey olduğunu anlatıyor.mecnun misali öyle çok aşkı ile doluyor ki, sonunda ilahi aşkı buluyor.   film de hiç unutamadığım sahnelerden birisi "öğretmenin öğrencilere suyu anlatmasını dinlerken öyle çok aşka geliyor ki delikanlı içi yanıyor kana kana su içmeye başlıyor yemeden içmeden kesilip sadece su istiyor." daha çok unutulamayacak sahne var aslında ama birazını da siz izleyicilere bıraksam hiç fena olmaz :D